İşe adanmışlık, işi ilgiyle, hevesle yapma, işle ilgili duygusal ve motivasyonel olarak iyi hissetme halidir. İşe adanmışlık düzeyi yüksek çalışanlar, daha yüksek iş performansı sergilerler. Ayrıca iyilik halleri daha yüksektir, müşterilerden olumlu geribildirim alırlar ve işten ayrılma düşünceleri düşük düzeydedir. Yapılan çalışmalarda, işe adanmış kişilerin kendi aileleri ve çalışma arkadaşları için de pozitif etkileri olduğu görülmüştür. Yani yanınızda işini hevesle yapan, iş motivasyonu yüksek bir arkadaşınız olduğunda bu, sizin de iş performansınızı artırabilir. Tam tersi bir etki de mümkün. Sürekli söylenen, işini hevessiz yapan biri de ekip arkadaşlarının performansını aşağı çekebilir.
Yine çalışmalar gösteriyor ki, kendilerini işe adamış kişiler gün içinde işleriyle ilgili pozitif etkilere sahip oldukları için bu etkileri akşam ailelerine de yansıtıyorlar. İşini severek yapmak, işinden memnun olmak kişinin hayat kalitesini pek çok alanda etkiliyor diyebiliriz.
Çalışanların kültür ve aile yaşantıları gibi değerlerinin, kurumun değerleriyle uyumlu olmasına bağlı olarak motivasyon ve işe katılımları artıyor. Değerlerde uyumsuzluk olduğunda ise işe adanmışlık azalıyor.
Eğer kurum, çalışanlarına kişisel gelişim olanağı sunuyorsa kuruma bağlılık oranı artıyor. Burada önemli olan nokta ise, eğer kurumun sunduğu bu olanaklar çalışanlar için anlamlıysa, çalışanların kendi değerleriyle örtüşüyorsa anlamlı oluyor ve işe adanmışlık açısından fark yaratıyor. Eğer çalışanlar kurumun sunduğu kişisel gelişim olanaklarının kariyerleri için önemli olduğunu düşünürse bu imkanlardan istekle yararlanıp motivasyon kazanabiliyor. Yani kurumlar çalışanların gelişimi için rastgele değil, çalışanlar için anlamlı olan etkinliklerle motivasyonu ve dolayısıyla adanmışlığı artırabilirler.
Doğru kurum ve doğru çalışanın buluşması hangi iş için olursa olsun çok büyük farklar yaratabilir. İnsanın işini sevmesi, aidiyet hissetmesi beraberinde yaptığı işi daha anlamlı görmesini de getiriyor. Bu ise kişinin hayat kalitesinde çok önemli bir belirleyici. Konfüçyüs'ün "Sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmış sayılmazsınız" diye bir sözü var. Bu bilgiler ışığında bu sözü şöyle genişletebiliriz: "Sevdiğiniz işi sizi destekleyen doğru bir kurumda ve yönetmekten anlayan gerçek yöneticilerle yaparsanız, bir gün bile çalışmış ve yorulmuş sayılmazsınız."
